Bayramın Ardından...

Merhaba... Herkesin geçmiş bayrami kutlu olsun... Bloguma uzun zamandır yazamıyordum. Şu sıralar neden yazmıyorsun sorularına karşı evet artık yazmalıyım benim bir blogum var diyerek tekrar kolları sıvadım... Bayram çok yoğun ve keyifli geçti bizim için. Arefe gününden başlıyan maraton son güne kadar sürdü... Arefe günü aneem, anneannem, kayınvalidem, kayınpederim, eşimin muğla'dan gelen abisi ve kardeşim yemekteydiler... Onların masası tam istediğim gibi olmadi. Çünkü oruç oldukları için son süratle hazırlanmış bir masaydı. Anneannem ise pek bir nazli geldi. Gittiği diş doktorunda protezleri çok geç gelmiş orda beklerken de üşümüş. Eve gitmek istemiş. Zorla getirttim. İnsan torununun evini görmek istemez mi :)

O gün soframızda yoğurtlu yarma çorbası, fırında patates baget, kabak bulgur pilavi ve tatli vardi. Ertesi gün kurban telaşesi ile uğraşıldı. Ben de hastaydım. Etler balkonda bekledi ben gittim yattım. Ertesi gün kalkıp zorla da olsa etleri doğradık yerleştirdik vs. Annemlere, teyzemlere, kayınvalidelere, eşimin ablasına birde babaannemlere gititk akşam oldu zaten...

Sonraki gün yemeğe 3 halam ve eşleri kuzelerden bir tanesi bir de babaannem geldi. kalabalık güzel bir ortam oldu. Yeni aldığımız evi görmeye geldiler. altın günüydü her gelenin cebinden bir altın çıkıyordu. Çok mahcup olduk. Altının böylesi fırladığı bir ortamda ne gereği vardi :(

İşte aşağıdaki sofrada 10 kişiydik:) Pek keyifli pek neşeli bir akşam oldu... Bayramın 3. günü sabah işe gittikten sonra ancak yetiştirebildim. Aynı zamanda o gün gündüzde yeni komşularımız ve eşimin diğer abisi misafirdi.

Anayemeklerin fotoğrafını çekemedim... Ama ana yemek olarak kavurma, bulgur pilavi ve çorba olarak ise tarhana yapmıştım...

Yaprak sarmasını sağolsun büyük eltim sarmış. Eşimle göndermişti. Üstüne bol limon srerek kısık ateşte ağır ağır pişirdim. İnmeye yakında üstüne zeytinyağı gezdirdim...

Gül böreğim ise en meşhur bilinen spesiyalim:) İşte buradan tarifine ulaşabilirsiniz...

Portakalağacı Haticenin sayfasından denedğim beni hiç ama hiç yanıltmayan şekerpare....

Ve bu yıl ilk kez kendi ellerimle yaptığım turşum :)

Turşumun tarifini ise sevgili portakalağacının forumundan almıştım...

TURŞU

1 bardak sirke
4 bardak su
4 yemek kaşığı tuz koyup kaynatıyorum.

Kavanoza yerleştirdiğim sebzelerin(1 kg) üzerine bir tatlı kaşığı şeker ve bir tatlı kaşığı limon tuzu ekledikten sonra kaynattığım bu suyu sıcak sıcak döküyorum.

Ağzını açmadan yaklaşık 2 ay bekletiyorum. Üstteki fotoğraf ise misafir için biraz erken açılmış bir turşu :) İlk kez yapılan birşeyi yiyenin başı dişi ağrımaz derler bizde:) Umarim sofrada tadına bakan misafirlerimin başı dişi ağrımaz:)