İşyerinde çıktığında içimden yaşasın dediğim. Evde her yaptığımda eşimin bayıla bayıla içtiği mercimek çorbamız... Betül uzun zamandır blogunda bir kuru ekmek var ne bu yani bu kadar zamanda yapa yapa bir çorba mı yaptın demeyin çinkü Betül şu sıralar hep gezdiği için ne evde yemek yaptı, ne de blogda yayınlayacak yemeği oldu :) Cumartesi günü sabah kahvaltımızı yapıp dışarı çıktık. Baharcığımın eşinin açılış töreni vardı. Oraya uğradığımızda çeşit çeşit salatalar yiyecekler yapılmıştı. Gelen misafirlere ikram ediyorlardı. Kahvaltı yapıp çıkmamıza rağmen o kadar güzellerdi ki orada da birşeyler atıştırdık. Sonra Zafer çarşısındaki Belmek'in resim sergisini gezdik. Ardından resimlerden etkilenerek biz de boyayamazsak da parçaları birleştirerek evimize bir tablo yapalım dedik. veee bir puzzle aldık. Eyüp Esma Sultan Sarayı :) Bitirince çerçeveletip asacağız:) Bu başlangıç içindi ama başka bir puzzle daha var onu çok beğendim. Sıradaki puzzelemız bu olacak. Mutfaktaki masayı boşalttık. Üstündeki örtüyü kaldırdık. Salonun ortasına tam TV'nin karşısına getirdik. 3 gündür çok mühim bir iş yaparmışız gibi eğleniyoruz eşimle:) İşte cumartesi akşamı da kızılayda biryerlerde karnımızı doyurduktan sonra eve geldik. Hemen puzzleın başına oturduk:) Pazar sabahı da işyerine birlikte başladığımız sonrasında başka bir kuruma geçen, uzunca bir süre birlikte çalışıp haftasonlarında eğitime birlikte katıldığımız Murat için bir brunch düzenledik. Yeni evli çiftler için ailelerle birlikte 15 büyük 6 çocuktan oluşan bir masada muhteşem bir kahvaltı yaptık. Ardından meyve ardından tatlı yedik. Sonra kendimizi ona karşı sorumlu hissettiğimiz puzzleın başına geri geldik. bi kaç saat sonra eşimin teyzesi ile bir kaç emlakçı ile ev gezdikten sonra Hatice teyzelerde akşam yemeğine kaldık. Muhteşem bir mantı vardı sofrada. Tüm haftasonu böyle gezince cuma akşamından yapıp ve düdüklünün kapağını dahi açmadan buzdolabına kaldırdığım mercimekli çorbasının tadına bakmak ancak dün nasip oldu. Yiyeceğimiz kadarını ısıtarak blenderdan geçirdim. Eşim de ben de tadına bayıldık. Gelelim mercimekli çorbamın tarifine:
MALZEMELER:
- 1 ortaboy kase kırmızı mercimek
- 1 adet soğan
- 1 yemek kaşığı domates salçası (benim salçam Olca marka ondan rengi çok güzel çıkıyor farklı marka kullananlar 1,5 kaşık kullanabilirler)
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- Bir tutam nane
- Bir tutam pul biber
- Bir tutam siyah reyhan
HAZIRLANIŞI:
- Soğanı doğrayıp zeytinyağı ile kavurup salçasını ekliyoruz.
- Mercimeği ayıklayıp yıkayıp üzerine atarak suyunu çekene kadar kavuruyoruz.
- Üzerie tuzunu, nanesini, reyhanını, pul biberini atarak nanae kokusu çıkana kadar kavuruyoruz.
- Mercimek eriyince suyu çok çektiği göz önüne alınarak ( miktarını ölçmediğim için net miktar veremiyorum:( ) üzerini geçip 3 parmak kadar yükseklikte su koyarak karıştırıp düdüklünün ağzını kapatıyoruz.
- 15-20 dakika kısık ateşte pişiriyoruz.
- Düdüklünün altını kapatıp soğuduktan sonra kapağını açarak (bu benim düdüklü ile yaptığım ilk yemek, fobimi yendim sanırım. Önceleri eşime açtırıp kapattırtıyordum) el blenderı ile çekiyoruz. Mercimek çorbası kıvamına gelince servise hazırdır.
Afiyet olsun...
NOT: Annem yarım patatesi rendeliyerek soğan ile birlikte kavururdu. O daha güzel bir kıvam ve tad veriyor. Bence bir de böyle deneyin. Patates soyup, rendelemeye üşendiğim için böyle yaptım:) Tembel Betül işte:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder